23 Haziran 2019 yenilenen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde bir ırgat gibi çalıştım. Sadece ve sadece inandığım hakikatler için. Biliyordum ki, Sayın Cumhurbaşkanının en yakın arkadaşları, kumanda kulesinde dürbün ile alanı izliyorlardı. Önemli mi değil mi? Benim tarafımdan çok önemli. 18 yılda ok/un değmediği bir noktası kalmamış İŞ BU ADAMI, cenk meydanında bir başına bırakmak benim karakterimle bağdaşmazdı. Karakterimin emrini yerine getirdim.
Peki, bir ünvanım ve kimliğim mi var? Hayır. Sadece Nejdet Külünk’üm. Sırtımda onur ile taşıdığım 67 yıllık bir hayatım ve 47 yıllık siyasi geçmişim var. Zaten esas mesele de burası değil mi? Makam ve şan ve şöhret verilenlerin bir kısmı BUDALA olmadı mı? Bu sorunun radikal cevabı sandık görevlilerinin meslek hanesine bakmak olmalıdır. Ne kadar garip ve guraba var ise, aşk ile sandıkta görev almış. Oysa tepede dolaşanlar, tepeden izlemeyi tercih etmişlerdir. CHP’ye İstanbul’u teslim etmenin bir rahatsızlığı olmalı. Tansiyon, şeker, kolesterol tahlilleri yapılmalı. Acil tedbirler üretilmeli. Hatır, katırın nalları altında ezilmeli. Vakit geçmiş değil. Vakti bereketli kılacak olan söz sahibi kişilerin niyetleri, amelleri ve sıkı takipleridir.