Nejdet Külünk seslendirmesiyle Geçersiz Yasa Şiiri
Nejdet Külünk seslendirmesiyle Geçersiz Yasa Şiiri
Yazar/Şair Ferhat Öksüzün Boş Oda Şiirini Şair/Yazar Nejdet Külünk beyden dinliyoruz.
Kapalı Çarşı Şiiri
Uzun zamanlar geçti kapalı çarşılar üzerinde
Bekledim yağmur yüzümüzü tanınmaz hale getirince dinecek mi diye
Bekledim çünkü beklemek bir alın yazısıydı şiirlerde
Kim daha çok sevdiyse daha çok yaralıydı böylece
Kuşların kanat çırpışlarını özledim ve onlarla karşı konulmaz bir simurg olmayı
Ama yazık ki vuruldum otuzuncu kapının eşiğinde
Vuruldum ve ölüm benimle ölümsüz bir yer buldu kendine
Benimle anıldı isimleri tüm mezar taşlarının
Benimle gördü cenneti ve cehennemi
Arafta kalan bütün günahkarlar secdede
Bilseydim saklanmazdım kuyularda
Ve keşke Yusuf kadar güzel olmasaydım
Bu kadar çirkinliğin gölgesinde ki kibir bende ölseydi
Seyrimde bir şehre vardım
Gördüm sarayı güldür gül
Sultânımın tâcı tahtı
Bâğı duvârı güldür gül
Gül alırlar gül satarlar
Gülden terâzi tutarlar
Gülü gül ile tartarlar
Çarşı pazarı güldür gül
Toprağı güldür taşı gül
Kurusu güldür yaşı gül
Has bahçesinin içinde
Serv ü çınârı güldür gül
Gülden değirmen döner
Onun ile gül öğünür
Akar suyu döner çarkı
Bendi pınârı güldür gül
Al gül ile kırmızı gül
Çift yetişmiş bir bahçede
Bakışırlar hâre karşı
Hârı ezhârı güldür gül
Gülden kurulmuş bir çadır
İçinde ni’meti hazır
Kapıcısı İlyas Hızır
Nânı şarâbı güldür gül
Ümmî Sinân gel vasfeyle
Gül ile bülbül derdini
Yine garib bülbülün
Âh ü figânı güldür gül
Ümmî Sinân
Kuddise Sırruh
Eskiden Kar Yağardı Adam Boyu
Eskiden, kar yağardı.
Henüz ayrılmamıştık, henüz bölünmemiştik.
Aynı mahallede idik zengini, fakiri, esnafı bir arada birliktik.
Atılıverdi boynuma
Bir canan
Bir can gibi
Sıkıyor sıkıyordu
Otuz yıl diyordu
Günleri anıyordu
Arıyordu…
Yoktuk,yoktular
O ağlıyor
Tabut koşuyordu
Yapışık kaldık
Öylesine yürüyorduk
Mazinin sarhoşluğunda
Yürüdük yürüdük
Tabutunun başında
Bir başta
Bir sonda
Aradım
Yoktular
Baktım
Kaçtılar
Sen yoklama aldın
Aldırmadılar
Alışverişteydiler
Gelemediler
ve sen gittin
Kar taneleri yoldaşın
Duydum duydum
Tabutta bir adam
Ağlıyordu
Mehmet’ti
Hemi de tamgüney!.
A yâr
Kara kaşlım
Kara saçlım
Kara sakallım
Ne bu hâl?
Kar mı yağdı
Beyazlara büründün
Bir haber mi var?
Çağrılıyormusun?
Bilmediğim bir protokol
Kırmızı halı
Derin bir şölen
Orkestran sessiz
Derinlerden bir çığlık
Gidiyormusun?
Siyah beyaz
Az az
İğne ucu
Şucu bucu
Siyah beyaz
Her vakitte
Az az
Biraz naz
Sonra
Derin kaz
Mezarcı metren
Ölç biç
Az az
Siyah beyaz
Ne bu naz?!..
Ben geldim geleli açmadı gökler
Ya ben bulutları anlamıyorum
Ya bulutlar benden bir şey bekler
Hayat bir ölümdür aşk bir uçurum