Kavgaların, ihtilafların , aile ilişkilerinin koptu kopacak noktaya geldiği bir noktada sevgi ile demlenmiş bir bardak çayın bedelini hiçbir güç ödeyemez.

Bir demlik çay, bir iş hanında çay ocağı, şehrin merkezinde çay bahçesi, evimizde yemek sonrası ruhumuzu sarıp sarmalayan demli çay kokusunun doldurduğu yeri hiçbir koku ile doldurmamız mümkün değil.

Esasında biz Türklerde bir bardak çay, bir barış çubuğu gibidir. Bu kadar, önemli bir nimetin kadrini ve kıymetini bile biliyor muyuz ? Elbette ki HAYIR …

Niçin, 20 adet sigara 15 TL ? Bu zehrin kıymetini öylesine biliyoruz ki , neredeyse izmaritini bile çiğnemek istiyoruz.

Sebep ? Hem yüksek para hem zehir.Ne yaman çelişki. Bir nimet, insanı piskolojik olarak rahatlatacak ,fizyolojik olarakda besin kaynağı olacak.Amma, bedeli 50 kuruş olacak. Kim bu nimetin kadrini kıymetini bilebilir ki ?

Şairlere, yazar ve çizer insanımıza, takımdaşlık yapan çay, esasında ilham kaynağıdır. Bir mahkumun “hayat suyu” nedir diye soracak olursak, vereceği cevap bellidir. Bir bardak çay.

Çay ocağım Sayfası, tarlada fidana verilemeyen değerden, tüketici intikalindeki değer kaybına kadar duyulan ızdıraptan doğmuştur. Sadece ülkemiz yararına derdi ile dertlenen, sevinci ile sevinen, şehidi ile şahitlik yapan , kahramanı ile türküler yakan, düşünen akıl, hisseden kalplere meydan açmak içindir.

Kırmızı çizgilerimiz :

Allah (c.c), Kur’an, Peygamber, Vatan, Ümmet, Millet, Devlet, Ordu, Bayrak, Sancak, bağımsızlık bizim olmazsa olmazımızdır. Bize gelecek olan her yazı bu çerçeve içerisinde editörlerimiz tarafından değerlendirilir, sayfanın kurucusu Sn. Nejdet KÜLÜNK’ün onayı alındıktan sonra okuyucuya sunulur.

Bizlere karşı yapacağınız her fedakarlık için sizlere canı gönülden teşekkür ediyorum. Çay Ocağım, bizim otağımızdır. Otağınıza hoşgeldiniz.