Blog özellikleri ve daha fazlasını öğrenen ilk kişi olmak için E-posta adresinizle kayıt olun.
[mc4wp_form id="4890"]
Zapisz Zapisz

AK Parti İstanbul 6. Kongresinden Notlar

0

İstanbul Ak Parti 6. Olağan kongresindeyim. 24 Haziran 2018 seçimleri, Cumhuriyet tarihimiz için bir dönüm ve değişim noktasıdır. Seçmen ve teşkilat bu bilince eriştirilmeli: EĞİTİM/ Bilinçlenme. Hakikat sarayında bulaşıkçı olmak da marifet ister.

24 Haziran 2018 seçimleri SIRADAN bir seçim değildir. DOĞRU. O hâlde hepimizin tarzı SIRADAN olmamalı. Bir yürek kırmamalı. Kırılanları MAKAM sahipleri onarmalı. Bugün 63 dakika protokol kapısında durdum. Gözetleme kulemden gözledim. Toplu taşıma ile gelen bu kahraman partilileri kaç mv, kaç bld bşk, kaç bürokrat uğurlayacak. En son ana kadar bekledim. Umduğumu göremedim. Anlatmıştım. Yine anlatayım: Yıl 1977 – 78. Tayyip Bey MSP İSTANBUL GENÇLİK KOLLARI BAŞKANI, bendeniz teşkilatlan başkanı. Gece toplantı hâlindeyiz. İçeri genç bir arkadaş telaşla “Fatih akıncılarından Sinan’ı emniyet içeri aldı. Üstünde palto yok.” Cümle bitmeden paltomu veri vermiştim. Siyasi hayatım boyunca, yönettiğim teşkilat mensuplarını makam sahiplerine hiç yeğlemedim. Bugün bu küçük kahramanlıklar yapılabilirdi. BU BİR ERDEM’li duruştur.

Her daim ayakkabılara bakarım. Salonun içi ve dışı ortalama 25-35₺ lık ayakkabı giyiyordu. Hanımların pardösüleri 35-60₺ arasında seyrediyordu. Ve bu insanlar bir paket suyu sırtlanarak büyük bir mutluluk içinde evine götürüyorlardı. Bu necip insanlarımıza ne yapsak azdır. Şehir hastaneleri hakkıdır. Ancak hormonlu yiyecekleri engellemek de yönetimin görevidir. Bu hususta STK’lar siyasete projeler sunmalı ve küsmemelidir.

Bir mıh esasında kahramandır. Nalbant ise kahramanlığa açılan kapıdır. Dün bir kamu şirketi sorumlusunu ziyaret ettim. En çok yakındığı: “Kapımızı kimse çalmıyor, bizlerden taleplerimiz sorulmuyor” MÜSİAD ve benzer kuruluşlar, bu kapıları çalmalı. Teklifleri almalı ve analiz etmeli. Yılda 720 gemi yanaşıyor. Bin gemiye çıkamaz mı? İşte soru. İşte konu. İşte çalış alanı!..

Yanımda başı açık 50 yaşlarında bir bayan oturuyordu. Cumhurbaşkanı’nı dinliyordu. Hiç renk ve tepki vermiyordu. Sadece gözlem yapıyordu. Yani, yakından izleniyorduk.

Manifestoya uygun Ak Partili sosyologlar slogan üretememişlerdi. Gençler sadece “Recep Tayyip Erdoğan” diyorlardı. Oysa manifestonun içinden, kitleyi diri tutacak sloganlar üretilebilirdi. Teşkilatın slogan üret birimi var mı? Sorum Sayın Ataş’adır. Çünkü Cumhurbaşkanının Çadırdan Devlete serüvenimizi bugüne çok güzel aktardı. Tribünler zengin ve derin sloganlar ile LİDERİ’ni destekleyebilir ve O’na renk ve heyecan katabilirdi.

Tüm M.V.A.A.’ları sahneye alınabilirdi. Herhalde şartlar müsait değildi. İl başkanlığı yapmış 4 isim ortada yoktu. Vardıysa kürsüye davet edilip onure edilebilirdi. Divan başkanına hatırlatılmalıydı.
15 Temmuz 2016 gecesi kahramanlık yapanlar sahneye alınabilirdi. 15 Temmuz şehidlerini temsilen bir şehid yakınına plaket verilebilirdi. Ve bu kongrenin ŞAH DAMARI ÖMER HALİSDEMİR olabilirdi.

Her kitle gösterisi aynı zamanda eğitim alanıdır. Terkedilen bayraklar, flâmalar, balonlar, su paketleri ve yığın yığın çöpler. Divan başkanı ile kürsü aktif ve beraber hareket etmeli. Özellikle çevre temizliğini her bireyin kendisi yapması sağlanmalıydı.

Delege alanında oturan seçilmiş kimseler, CB’nının konuşmasına ilk on beş dakikada yoğunlaştılar. Sonra, kendi meselelerine döndüler. Tribünden somut olarak görülüyordu.

Her Ak partili seçmen, bir CHP’li vatandaşımızı ikna etse, ederse, etmeli, gayret gösterse… Ne olur? %55’in üstünde, %70’in altında sandıkta netice alınır. Mesele ANLATMAK. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi bana, sana, ona ne getirecek? Ne sağlayacak? En önemlisi ZAMAN boşuna sağılmayacak. Daha daha önemlisi kireçlenmiş bürokrasi çarklarının kireçleri temizlenecek. Şimdi anlat zamanı. AFRİN kahramanlarımızı, 15 Temmuz kahramanlarını anlat zamanı.