Çalar saatim çalmaz oldu
Kapımı da çalanyok
adres değiştirmeliyim
buralarda boş boş inlememeliyim
adres verin bana
uykumu bölen habercilerim
gitmeliyim gitmeliyim
çalan saatim işlemeli
komşularım gidip gelmeli
koyunlarım bir başka melemeli
Gitmeliyim vakit geç olmadan.
Bu dünya yeni dünya
Gazete sayfaları beni yazmıyor artık
Çöp kontenyerlerinde kendimi arar oldum
Baş sayfalarda iri puntolar
Bugün bit pazarına gitmeliyim
Yerlerde sürünen eski gazetelerde
Kendi kahramanlığımı görmeliyim
Beni neden terketti bu sayfalar
Ben ki kaleler fethedenim
Nerede cephe arkadaşlarım
Bir başıma buralarda sefer sürmekteyim
Aynalar bile bakmaz oldu
Sigaramı yakmayan çakmağım
birşeyler oldu bilirim
bu dünya yeni dünya…
Nejdet KÜLÜNK
Islandım
Yağmurda ıslandım
sokak kedilerini kıskandım
Galata köprüsünde bitirim
Tophane yokuşunda racon kestim
Islandım,lakin uslanmadım
Tay gibiydim
Toyluk bana yabancı
Yağmurda ıslandım
Güneşleri kıskandım
Yürüyerek içimdeki ateşi büyüttüm
Ateş büyüdü
Voltalarım küçüldü
Bir kapı’da durdum
Bekledim bir ömür boyu
Sonra sırılsıklam uslandım
Bekleme beni anne!..
Unutulur mu dün’ler?
Ahh ateş çemberi dünler…
O müzik de neyin nesi?
Kimlerin düğünleri bugünler?
Giden gitsin mi?
Meydan bugüne mi kalsın?
Dünü unutursa insan
yarınını kimlerle kurar?
Sosyal Medya
“Dün dünde mi kalır?
Bugün kimde kalır?
Kürkün mü yok?
Kuşağını mı kaybettin?
Kenarda köşede bekleyen kim var?
Gazetelerde ölüm ilânın olmaz
Ücreti yüksek
Sosyal medya
Twit,